Ben açıcaktım bu konuyu yhaaa. 
Neyse, bi ara (2012 yılları) ben safsak safsak YouTube'de dolanırken bi tane Osu! World Cup videosuna tökezledim. Bi an ilgimi çekti, baktım ama orda kaldı. Ben bunu yapamam diyip geri çıktım. Ama o gün o oyunun ismi ve konsepti kafama kendi kendine kazındı.
Sonrasında işte bu 2015 yılında sömestr tatilinden az önce internette hafiften hafiften gene bi kaç osu!yla ilgili video, yazı gibi şeylerle karşılaşmaya başladım. Sonra o 2012'de izlediğim video aklıma geldi. Başta çok takmamıştım, sonra sömestr tatili başlayınca arkadaşlarımdan biri YouTube'de yayın yaparken osu! oynadığını gördüm. Orda multide izleyenlerle Normal diff'te bi map oynuyordu. Biraz izledim sonra ilgimi çekti, bende indiriyim dedim. Hemde yayına katılmış olurum ismim gözükür falan, tabi ben indirene kadar yayın bitti. Sonra bi dahaki yayına hazır olayım diyip oyuna girdim. Tabi yayının sesi az olduğu için benim
hem PC'nin hemde monitörün sesi dibine kadar açıktı, bende unuttum bunu tabi. Ve ödüm bokuma karıştı:
WELCOME TO OSU!!! DÜT DÜT DÜT DÜRÜT DÜRÜT DÜRÜDÜT DÜT DÜT DÜT DÜRÜT DÜRÜT DÜRÜDÜT!!!
O an ki korkmamla mouse'yi havaya uçurdum. Mouse kaliteliymiş (Microsoft marka, kablosuz, klavye ile set) bişi olmadı hala kullanıyorum. Neyse giriş ekranı geldi, hemen hesap açtım vs. vs. oyuna girdim. Her oyunda yaptığım gibi ilk bi tutorial'a girdim. Onu oynadıktan sonra Normal maplere daldım. C ile passlemeye başladım. Tabi benim bu oyunun en çok grafik tablette oynandığından haberim yok ben elimde tablet varken mal gibi mouse ile oynuyodum. Bi iki map oynadıktan sonra osu!nun ayarlarını karıştırmaya başladım. Öğrendimki tıklama işini Z X ilede yapabiliyormuşuz. Biraz daha bakınırkine ne göriyim, meğersem tablet desteği varmış. Hemen onu etkinleştirip tabletle daldım oyuna, tabi full area oynuyordum kolum mağfoldu o gün, hala haritalarıda C ile geçiyodum. Sonra diğer gün biraz internette araştırdıktan sonra tabletin alanını küçültüp oynamayı denedim. Bir haftanın sonunda artık Normal diff'teki haritaları S ile passlıyordum. Zaten oyunun diğer bu PP, sohbet, beatmap, multiplayer vs. olaylarını kendim çözdüm. 2. haftada osu! hakkında bilmem gerekenleri artık biliyordum. Diğer Taiko, CtB ve Mania moduylada onlara özel haritalara yanlışlıkla girince tanışmış oldum.
Bi süre böyle devam etti, 3. haftada Normal haritaları DT veya HR ile S leyip, Advancedleri A ile geçmeye başladım. Tabi (kendimce) hızlı geliştiğimi görünce oyun daha çok sardı. Bide bu oyunun benim PC'mde donmadan arızasız çalışan tek oyun olmasıda etken olmuştur sanırım. (Peppy'e oyunun optimizasyonunu mükemmel yaptığı için teşekkürler.)
İlk başlarda hep kendimi S almaya zorlamıştım ama sonra hata ettiğimi fark ettim. Sonra yapabileceğimden hep bi tık yükseğini oynayarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Bu 3. ayım. Şuan 3* Hard'ları ve düşük yıldızlı Insane haritaları S ve A, 4*-5* haritaları A ve B ile passlayabiliyorum. Yavaş yavaş küçük bi kitle tarafından tanınır olmaya başladım. Olabildiğinede komüniteyle ve osuda tanıştığım güzel insanlarla iletişim halinde kalmaya çalışıyorum. Benim ki de şimdilik bu kadar. Sıradaki anlatsın!


Neyse, bi ara (2012 yılları) ben safsak safsak YouTube'de dolanırken bi tane Osu! World Cup videosuna tökezledim. Bi an ilgimi çekti, baktım ama orda kaldı. Ben bunu yapamam diyip geri çıktım. Ama o gün o oyunun ismi ve konsepti kafama kendi kendine kazındı.
Sonrasında işte bu 2015 yılında sömestr tatilinden az önce internette hafiften hafiften gene bi kaç osu!yla ilgili video, yazı gibi şeylerle karşılaşmaya başladım. Sonra o 2012'de izlediğim video aklıma geldi. Başta çok takmamıştım, sonra sömestr tatili başlayınca arkadaşlarımdan biri YouTube'de yayın yaparken osu! oynadığını gördüm. Orda multide izleyenlerle Normal diff'te bi map oynuyordu. Biraz izledim sonra ilgimi çekti, bende indiriyim dedim. Hemde yayına katılmış olurum ismim gözükür falan, tabi ben indirene kadar yayın bitti. Sonra bi dahaki yayına hazır olayım diyip oyuna girdim. Tabi yayının sesi az olduğu için benim
hem PC'nin hemde monitörün sesi dibine kadar açıktı, bende unuttum bunu tabi. Ve ödüm bokuma karıştı:
WELCOME TO OSU!!! DÜT DÜT DÜT DÜRÜT DÜRÜT DÜRÜDÜT DÜT DÜT DÜT DÜRÜT DÜRÜT DÜRÜDÜT!!!
O an ki korkmamla mouse'yi havaya uçurdum. Mouse kaliteliymiş (Microsoft marka, kablosuz, klavye ile set) bişi olmadı hala kullanıyorum. Neyse giriş ekranı geldi, hemen hesap açtım vs. vs. oyuna girdim. Her oyunda yaptığım gibi ilk bi tutorial'a girdim. Onu oynadıktan sonra Normal maplere daldım. C ile passlemeye başladım. Tabi benim bu oyunun en çok grafik tablette oynandığından haberim yok ben elimde tablet varken mal gibi mouse ile oynuyodum. Bi iki map oynadıktan sonra osu!nun ayarlarını karıştırmaya başladım. Öğrendimki tıklama işini Z X ilede yapabiliyormuşuz. Biraz daha bakınırkine ne göriyim, meğersem tablet desteği varmış. Hemen onu etkinleştirip tabletle daldım oyuna, tabi full area oynuyordum kolum mağfoldu o gün, hala haritalarıda C ile geçiyodum. Sonra diğer gün biraz internette araştırdıktan sonra tabletin alanını küçültüp oynamayı denedim. Bir haftanın sonunda artık Normal diff'teki haritaları S ile passlıyordum. Zaten oyunun diğer bu PP, sohbet, beatmap, multiplayer vs. olaylarını kendim çözdüm. 2. haftada osu! hakkında bilmem gerekenleri artık biliyordum. Diğer Taiko, CtB ve Mania moduylada onlara özel haritalara yanlışlıkla girince tanışmış oldum.
Bi süre böyle devam etti, 3. haftada Normal haritaları DT veya HR ile S leyip, Advancedleri A ile geçmeye başladım. Tabi (kendimce) hızlı geliştiğimi görünce oyun daha çok sardı. Bide bu oyunun benim PC'mde donmadan arızasız çalışan tek oyun olmasıda etken olmuştur sanırım. (Peppy'e oyunun optimizasyonunu mükemmel yaptığı için teşekkürler.)
İlk başlarda hep kendimi S almaya zorlamıştım ama sonra hata ettiğimi fark ettim. Sonra yapabileceğimden hep bi tık yükseğini oynayarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Bu 3. ayım. Şuan 3* Hard'ları ve düşük yıldızlı Insane haritaları S ve A, 4*-5* haritaları A ve B ile passlayabiliyorum. Yavaş yavaş küçük bi kitle tarafından tanınır olmaya başladım. Olabildiğinede komüniteyle ve osuda tanıştığım güzel insanlarla iletişim halinde kalmaya çalışıyorum. Benim ki de şimdilik bu kadar. Sıradaki anlatsın!

